Kontrastivhypothese ya da The contrastive (analysis) hypothesis nedir?
Kontrastivhypothese ya da The contrastive (analysis) hypothesis nedir?
Bu hipoteze göre
ikinci dil edinimini etkileyen temel unsur anadildir. Birinci dilde yani
anadilde var olan yapılar ikinci dile bilerek yada bilmeyerek aktarılmaya
çalışılır. İki dilde de ortak yapılar ve kelimler varsa bu edinmeyi
kolaylaştıran bir durumdur ama yapılar ve kelimeler farklı ise bu durumda
öğrenme zorlaşır ve hata payı artar.
Bu hipotez;
- Dil bilimsel yapısalcılığa dayalıdır.
- Davranışsal öğrenme teorisi çerçevesinde incelenir.
- Dil öğretmede yapılan gözlemlere dayanır.
- Audiolingual metodun (ALM) temelini oluşturur.
1950'lerde dil
edinimi büyük ölçüde bu hipoteze dayanmaktaydı. Bu hipoteze göre İkinci dil
öğrenmede en büyük problemlerden birisi de, öğrenenin anadili ile öğreneceği
dil arasındaki yapı farklılıklarından oluşan müdahale, engellemeydi
(interference). (Ferguson in Kufner 1962, V)
Bu hipotez ayrıca;
dil edinimsel davranışçı bakış açısı temelinde, anadilden öğrenilecek dile
transfer edilen alışkanlıkların sonucu olarak oluşan Birincil (L1) ve İkincil
Dil (L2) arasındaki müdahale (interference) durumlarını dikkate alır.
Bu bilgiler ışığında
karşılaştırmalı analiz ile öğrenenler tarafından yapılan hataların çoğu, iki
dili de dikkatlice inceleyerek ve belli başlıklar altında karşılaştırılarak
tahmin edilebilir. Bu başlıklar;
- Benzer dil kalıpları => pozitif transfer
- Farklı dil kalıpları => negatif transfer şeklindedir.
(Ellis, Rod. 1986. Understanding Second Language Acquisition. 2nd, Improved Edition. Oxford: Oxford Univ. Press,
p. 22.)
Transfer: Bir çok gözlemden biliyoruz ki
anadilin dil bilgisel yapısı öğrenilen yabancı dile aktarılma eğilimindedir.
Öğrenciler anadillerinin cümle yapılarını, sayılarını, cinsiyetlerini ve ve
vaka örneklerini aktarma eğilimindedir.
Bu aktarma o kadar kurnazca gerçekleşir ki, belirli durumlarda dile
getirilmediğinde öğrenci farkına bile varmaz.
Farkına vardığında bile aktarma alışkanlıklarının gücünü, anadillerini
kullanırken hafife alırlar.
Benzerlik ve
Farklılık: Burda öğrenmeyi kolaylaştırmada en büyük kaynağımız; anadilde ve
öğrenilecek dilde aynı olan yapıların öğrenmeyi kolaylaştıracak olması çünkü bu
yapılar transfer edildiklerinde sorunsuz ve memnun edici seviyede çalışacaklar.
Zorlaştırmada en büyük kaynak ise iki dilde farklı olan yapılar olacaktır çünkü
bu yapılar transfer edildiklerinde ikinci dilde hatalara sebep olacaklar ve
öğrenmeyi zorlaştıracaklar. Bu yüzden değiştirilmeleri gerekecektir. (Lado
(1957, 24f.) Linguistics Across Cultures)
Örnekler;
İngilizce ve Almanca arası Pozitif Transfer Örnekleri;
Bu kalıplar iki dilde de aynı olup birbileri arasında yapılan aktarımlar dil
öğrenimini kolaylaştırır.
- Subjects of verbs,
- Objects of prepositions,
- Forms modified by adjectives and determiners,
- Subjective complements: They are students. = Sie sind Studenten.
- fillers of certain other slots occupied also by adverbs;
is
coming next Tuesday = kommt nächsten Dienstag
is
coming now = kommt jetzt
- modifiers of other nouns (E): ≠ compound nouns (D): kitchen table, atom bomb ≠ Küchentisch, Atombombe. (Kufner 1962, 53)
![]() |
© Tuğçe Sümer |
Daha fazla bilgi
için;
Kaynaklar; https://spzwww.uni-muenster.de/griesha/sla/behav/index.html
Yorumlar
Yorum Gönder